25 Eylül 2014 Perşembe

esneme... - Charles Bukowski

"...

her insanın kendine has
tuhaflıkları var sanırım
ama etrafa
normal
görünmek için
onların üstesinden gelirler
ve kendilerine haslıklarını
yitirirler

ben korudum benimkini
ve inanıyorum ki
varoluşuma cömertçe
katkısı oldu.

..."

Bukowski - "esneme..." adlı şiirinden

24 Eylül 2014 Çarşamba

Yan Taburedeki Sarhoş - Charles Bukowski

yan taburedeki sarhoş

bağışlayın, ama biri ile konuşmam
gerek...

evet?

bağışlayın, ama bazen kendimi kalabalığın içinde buluyorum,
pazarlarda, panayırlarda
filan...

evet?

demek istediğim... o gözler... burunlar... dirsekler... yürüyüşleri
konuşma biçimleri...

ne?

bağışlayın, ama bu kartondan yapılmış gibi duran yüzlere
baktığımda, kahkahaya benzemeyen kahkahaları duyduğumda
kendimi sık sık
cehennemin bağırsaklarındaymışım gibi hissediyorum...

garip konuşuyorsun...

aklımın katledilmesinden farksız bu, anlıyor musunuz...
korkusuzlukları tek
idraksizlikleri olan
adamlar ve kadınlar...

anlamıyorum.

bağışlayın, tek isteğim onlardan olabildiğince
uzak olmak...

evet?

aykırı damgası yemeden bütün bunları dillendirmek
olanaksız.

herkesin
sorunları var.

hastayım
belki.

evet, hasta orospu çocuğunun tekisin
bana kalırsa.

örneğin, bir asansöre binip
kendimi türümden beş-altı kişi ile
çok yakın ve hapsolmuş bulduğumda
hiçbir şeyin kurtarılamayacağı,
havasız bir delilik mağarasında
olduğum duygusuna kapılıyorum.

merdivenleri kullanmalısın
öyleyse.

bağışlayın, ama bazı hayvanları
anlayabiliyorum, yuvalarını toprak altında
yapan hayvanları, uçan veya en
küçük ses veya görüntü karşısında kaçıp saklanan
hayvanları.

öyle mi? ben kedi ve
köpek severim.

ben de bir hayvanım belki de, insan
bedenine hapsolmuş bir hayvan.

evet, fil gibi
içiyorsun.

her neyse, bu küstahlığımı
bağışlayın.

baksana ahbap, ne ayaksın
sen?

ayak mı?

yani, ne yaparsın, nasıl
geçinirsin?

hiç, yaşadığım an içinde
varım.

hasta orospu çocuğunun tekisin
bana kalırsa.

teşekkür ederim.

içkisini bitirip
çıktı.

ben bir içki daha
söyledim.

barın öbür ucundaki bebekle
göz göze geldik.

her şeye rağmen iyi bir gece
olabilirdi
belki.

Bukowski

11 Ağustos 2014 Pazartesi

Sümbülün arkasına saklanan bir koku
Onu ancak bir arı keşfedebilir veya bir aşık
Ağustos böceklerinin ardından öten bir bülbül
Onu ancak gözlerini kapayan duyabilir

Bana bak, beni gör, beni duy, kokumu al
En bitkin gecelerimde konuş benimle
Bülbülü dinleyelim ve sümbülü koklayalım
Sonra uyuyalım öylece

Bir kitaba benzetelim kendimizi ya da bir filme
Sonlardan ve dalgalardan bahsedelim
Sen siyahı seviyor ol ben de beyazı
Ama elimi hep tut

18 Mart 2014 Salı

Körlük - José Saramago

"Sözcükler böyledir işte, durmadan kılık değiştirir, birbirinin peşine takılırlar, ne yöne gittiklerini bilmezler sanki ve içlerinden ikisinin ya da üçünün ya da dördünün, örneğin bir kişi adılının, bir zarfın, bir eylemin, bir sıfatın  kendi halinde öylece birdenbire ortaya çıkıvermesiyle, heyecanımız cildimizin yüzeyine ve gözlerimize kadar karşı konulamaz biçimde yükselir, duygularımızın içine hapsolduğu barajı yıkar, kimi zaman da bu basınca dayanamayan sinirlerimiz olur, çok fazlasını yüklenmiştir, her şeyi yüklenmiştir, cendere içindedir, [...]"
Körlük - José Saramago