22 Eylül 2012 Cumartesi

Bira - Tom Robbins

"O hafta günler bir türlü geçmek bilmedi. Hani sanki şişme kardan adama hava üflersiniz de o bir türlü tam şişmez ya, onun gibi bir şeydi."

"Moe Amca, 'Al sana iğrenç bir teolojik saçmalık daha.' dediği olay karşısında Karla Perkel'in tavır almasına pek sevinmişti. Gracie'nin öğretmeni türünden insanların er ya da geç Göklerdeki bir bulut yığınının üzerinde gece gündüz yayılacakları fikrine körü körüne inandıkları için ukalalaştıklarını söyledikten sonra, 'Ne ben ne bir başkası ölümden sonra olacakları biliyor.' dedi."

"(Gracie, Bira Perisi'ne:)'Sen bir tür melek misin yani?'
'Hayır, hayır, hayır. Melekler bira işine girmez. Onlar kaliteli şarap ve konyakla ilgilenir. Melekler ciddi ve entelektüel bir tavır takınma eğilimindedirler, ama benim fikrimi sorarsan eğer, ciddi ukala cinlerden başka bir şey değildir onlar. Bira fıçısında meleğe rastlayamazsın, inan bana.'
'Pazar okulu öğretmenim diyor ki, bira Şeytan'ın içeceğiymiş.'
'Daha neler! Bu onun öcüler hakkında ne kadar bilgisiz olduğunu gösteriyor. Onu ve tabii ki de seni şöyle bilgilendireyim: Şeytan, Shirley Temples* içer.'"

*Shirley Temples: Alkol içermeyen bir kokteyl. Genellikle aileleri alkol alırken yanlarında bulunan çocuklara servis edilir.

"İlk fermantasyon işlemi bitince, henüz tam kıvama gelmemiş durumdaki birayı bunlara aktarırlar. Bu tanklarda iki hafta bekletilip dinlendirilirler. Bu işlemde genellikle fazla maya süzülerek atılır. Ama bazen biracılar, türüne göre, bazı biralardaki mayayı süzmezler ki şişedeyken de mayalanmaya devam etsin. Senin gibi çocuklar ise Gracie, büyüyene dek mayalanmaya bırakılmalı; ama ne yazık ki bazı ebeveynler ve kurumlar genç ruhları böyle süzüp atmaya çalışırlar."

Bira'dan - Tom Robbins

Balık ve Çapari

Büyük rüzgârlarda küçük yapraklar
Salınıyor rüzgârda yeşil
Ağacından kopuk, esintiye kapılmış
Kendini gizlemeye başka yeşillikler peşinde

Sonra bir nota, tüm ruhuyla
Müziğin içinde kaybolup gitmeden son bir nefes
Benzerleri ve benzersizleriyle ahenk içinde
Kulaklara kazınmayı dileyerek tizleşiyor

Bir balık dünya kadar mavilikte
Devam etse mi tekdüze yüzmeye
Yoksa atılıverse mi kıyıda salınan çapariye
Misinanın görünmezliğinde parlayan güneş çekici

Tatlı bir uyku, içinde kısacık bir rüya
Uykuyu tatlı kılan rüyanın kendisi belki
Rüyayı kısacık kılansa yaşananların güzelliği
İnsan denen mahlûkat doyumsuz

Merhaba İnsan!

Merhaba insan! (Bir arkadaşımdan öğrendim insan gibi insanlara "insan" diye hitap etmeyi ve çok anlamlı olduğunu düşünüyorum bunun.)

Doğru insanları bulmak çok zor biliyor musun? O uğurda hayatı geçer insanın -uğruna hayatın geçeceği en güzel yollardan biri bence-; doğrularıyla tanışır, bazen daha da doğrularıyla. Her zaman o kadar da şanslı olmaz ama. Çünkü farkında olmayız, bazı insanların taktığı "doğru insan" maskelerinin altında neler sakladığını göremeyiz, halbuki etrafımız yanlış insanlarla da doludur. Gergin ve kırıcı insanlarla bazen, bazense hırslı ve sapkın... Bazen kendinden başkasına saygı göstermeyenlerle dolu ve daha kötüsü: saygısızlık besleyenlerle.

Küçük şeylerden büyük mutluluklar tadabilmek çok güzeldir ya bir insan için, işte o aynı insan lanet olsun ki en küçük negatif enerjilerden büyük gerginlikler üretir kendi dünyasına. İşte bazen de bu küçük negatif enerjilerin kaynağı olan insanlarla doludur etrafımız. Bazense çok büyük negatif enerjilerin kaynağı olanlarla, çünkü onlar aynı bir yıldız gibi enerjilerini saçmayı kendilerine görev edinmişlerdir ve kendi ışıklarının parıltısı yüzünden etraflarında dönüp duran gezegenlerin farkına bile varmazlar.

Bazense daha garip bir şey olur: uzak kalırsın seni sen yapan doğru insanlardan. Yenileriyle tanışabilmek, hayatını büyütebilmek, kendi özgünlüğünde doğru bir insan olabilmek için gereklidir bu aslında ama yıpratıcı olabilir biraz. Ama "Acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı"*.

Sırf beni gördü diye yüzü gülen insanlar, farkında olmasalar da ben onları her gördüğümde içimde kedere dair ne varsa yok eden insanlar...
Beni ben yapan, bana hayatı öğreten insanlar...

Bir yere ayrılmayın olur mu? Ben büyüyüp geliyorum.


*"Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı." Ataol Behramoğlu - Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var